2 Aralık 2013 Pazartesi

#blogfırtınası -1.gün: "Bir varmış, bir yokmuş.."

Bir varmış, bir yokmuş..Geçmiş zamanın birinde, kalabalık ailesi olan bir kız çocuğu yaşarmış bir Anadolu kentinde. Anaokuluna dair izleri dün gibi hatırlayan, sınıfa girer girmez iki lego takımından birini kapan, evcilik oyanamaya bayılan, yemekle arası pek olmayan, sabahları uzuun uzun çiğnemekten kahvaltısını bir türlü bitiremeyen biriymiş o. Ağabeyiyle zaman zaman çığlık çığlığa kavga eden, zaman zaman da canciğer kuzu sarması oyunlar oynayan evin küçüğü, kalabalık sülalenin nazlısıymış. Bir sürü ama bir sürü kuzeni varmış...İlerleyen yıllarda, bankaların yeni yıl için verdiği takvimli defterlerin her bir sayfasını doldurmaya başlamış. O dönemin şarkıcıların resimlerini keser yapıştırır, o dönemin şarkılarının sözlerini çıkartırmış. Ama eeen çok sevdiği, her bir sayfayı kıyafet tasarımlarıyla doldurmakmış. Farklı tip model tiplerini itinayla çizer onları çizdiği mankenlere giydirir, renklendirirmiş. En sonunda da bu resimleri odasının duvarlarına, dolap kapaklarına asar kendi sergisini yaparmış, hatta daha da ileriye gidip oda girişine kırmızı kurdela yapıştırır, makasla keser serginin açılışısını bile yaparmış .)) O dönemde bir de, annesinin kıyafet dikimlerinden artan kumaşlarla tüm bebeklerine farklı modellerde ciciler dikermiş. Ayrıca, şişler ve yünler de iyi arkadaşı olmuş zamanla. Ördüğü yelekler, atkılardan yine bebekleri nasiplenirmiş. Bu el iş sevdası onu daha da ilerleyen yıllarda resim yarışmalarına katılmaya itmiş, bazen ödüller de kazanmış. Ama gün gelip, artık büyüyüp meslek seçimi kararını vermesi gerektiğinde, yine aklına el becerisini kullanabileceği, yaratmanın verdiği zevki tadabileceği bir meslek yapmak gelmiş. Üniversite yılları boyunca, tasarlamanın verdiği mutluluğun bazen farkında, bazen ise, artık yorgun olmanın tavan yapışıyla farkına bile varamadan bir mimar olmuş. Ancak, geçen süre zarfında şu gün farkına vardığı tek şey, çocukluğunda en mutlu olduğu zamanlarda yaptıklarıymış, hayallerini peşinde koşmakta geç kalınmaması gerektiğini çok iyi öğrenmiş. Henüz vakit varken, onları bir an önce hayata geçirebilmek dileğiyle..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncenizi paylaştığınız için teşekkür ederim :)

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.