22 Mart 2013 Cuma

Ciddi bir uyarı: Kız çocuklarında Skolyoz

Öncelikle bu konuya neden değindim onu izah edeyim. Hamileliğim ve doğumum sonrasında oluşan bel ağrılarımın nedenini araştırmak amacıyla doktora gittiğimde skolyoz olduğunu öğrendim. Yani, 30 yaşında ancak bunu farkına vardım, bebeğim sayesinde. Hamilelikteki kilo artışıyla birlikte omurgama yük binmesi sonucunda ağrılar oluşmaya başlamıştı. Sonrasında da bebeği indir kaldır vs. gibi ağır taşımaktan bel ağrılarım daha da şiddetlendi. Ben fıtıktan şüphelenirken kötü bir sürprizle karşılaştım doktora gittiğimde. 

Peki nedir skolyoz? Çok basit ve amatörce en azından bu konudan sizleri haberdar etmek istedim. Özellikle kız çocuğu olanlara büyük görev düşüyor, maalesef kız çocuklarının ergenlik döneminde sıkça oluşan bir vakaymış. Bu durumda çok dikkatli ve gözlemci olmak bizlere düşüyor.

(kaynak: romatem.com)

Skolyoz, omurganın göğüs (thoracic) veya bel (lumbar) bölgelerinde görülebilen, yana doğru eğriliğidir. Tek başına olabileceği gibi, kifoz (arkadan öne doğru anormal bir eğrilik) ile beraber de görülebilir (Kifoskolyoz).
Hastalık kız çocuklarında çok daha sık görülür. Özellikle 30 dereceyi geçen skolyozlar adolesan kızlarda erkeklere oranla on kat fazla görülmektedir. Türkiye'de 2,5 milyon skolyoz hastası mevcuttur. Sıklıkla karşılaşılan skolyoz tipi, daha çok 10’lu yaşlarda ortaya çıkan ve nedeni hala tam olarak bilinmeyen (idiyopatik) grupta görülen skolyozlar ile anne karnındaki etmenler nedeniyle ortaya çıkan ve doğuştan itibaren bulgu veren doğumsal (konjenital) skolyozlardır. Birincinin nedenini tam olarak bilinmemektedir. (kaynak:http://tr.wikipedia.org/wiki/Skolyoz)

Doğumumdan 30 yıl sonra farkedilen skolyoz tipi bende idiyopatik olarak tanımlandı, yani nedeni tam olarak bilinemiyormuş ve büyük olasılıkla anne tarafımdan genetik olarak geçmiş. Bendeki eğrilik hiç farkedilmedi, hala bakıldığında farkedilemiyor, ancak eğildiğim zaman kaburgalarımdan birisi çok az daha önde, ama çok dikkatli bakıldığında ancak görülebiliyor sebebi de eğriliğin göğüs bölgesine denk gelmesi. Örneğin, bel tarafında eğrilik olanların kalçalarının bir tarafı daha yukarıda olabiliyormuş, böylelikle daha kolay farkedilebilyormuş. Sonuçta ben yıllar yılı bu eğriliğin açısı artarak yaşamımı sürdürmüşüm. Maalesef ki bunda, mimarlık gibi çok zor bir eğitim almam da cabası oldu. Sabahlara kadar süren proje teslimleri, yer yer elde eğilerek yapılan çizimler, çoğu zaman bilgisayar başında geçirilen upuzun saatler bana bu şekilde geri döndü. O zamanlar haberdar olsaydım çok farkllı yaklaşırdım elbet olaya. Bir de buna hamilelik eklenince alınan kilolar eğrilik açısının iyice artmasına neden olmuş. Peki bundan sonra ne olacaktı? Aklımı bunlar kurcalıyordu..

Gittiğim profesör bana bundan sonra bu eğrilik açısının azaltılmasının mümkün olmadığını söyledi öncelikle. Hedefimiz açının daha da artmasına engel olmakmış sadece yapacağımız buymuş. Bu amaçla sadece yüzme sporunu ve bazı omurga esnetme hareketlerini bana verdi. Ağırlık kaldırmamamı (mümkün mü çocukla?), uzun süre ayakta kalamamı (mesleğim buna imkan tanır mı?) ve belimi sıcak tutmamı tembih etti. 

Dediğim gibi ergenliğe giriş olan 9-10 yaşlarında mutlak suretle boy röntgeni çektirip çocuklarının omurgasını kontrol ettirsinler. Yine doktorumun yinelediği, büyük ihtimal genetik olan bu skolyoz tipinde, bu hastalığın kızıma geçme ihtimali oldukça yüksekmiş, bu sebeple büyümenin her aşamasında kontrol etmemiz sonrasında oluşabilecek bir durumun engellenmesinde büyük rol oynuyor. Benimki de o yaşlarda anlaşılsaydı, korse veya yüzme ile giderilebilirdi. Ancak yine de şükürler olsun diyorum, en azından son çaresi ameliyat ile omurga düzeltilebiliyor. Eğrilik açım çok olsa da şuan bunu gerektiren bir durum yokmuş. İşin ilginç tarafı benim boyum 3-4 cm daha uzunmuş, bu sebeple kısalmışım!!

Sonuç olarak, ben özellikle sizlerle bu konuyu paylaşmam gerektiğini düşündüm. Belki bundan sonrası için, yaşanabilecek bazı olumsuz durumların erken farkedilmesine bir katkım olur. Kız çocuğu olan anneler özellikle, büyümenin her evresinde çocuklarını gözlemlesinler. Bende olduğu gibi çok gizli, farkedilmesi zor durumlar olabiliyor gördüğünüz gibi, ki dedem doktor olmasına rağmen anlamamış kimse. Sizlere ve yavrularınıza sağlıklı günler dilerim!! Onsuz asla olmuyor çünkü.


5 yorum:

  1. bu bilgiler için teşekkğüler hiç bilmiyordum doğrusu.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler erinmeyip yazdığınız paylaştığınız için..Kız annesi dostlarımla paylaşacağım,
    sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Rica ederim, bize de büyük tecrübe oldu. Başkaları benim gibi geç farketmesin diye hikayemi paylaşmayı doğru buldum.

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkürler. Çok faydalı bir bilgilendirme yazısı olmuş. Sana da geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
  5. yıllar önce öyle bir eğrilik olduğunu doktor banada söylemişti ama önemli değil demişti ve ben yıllardır öğrenci olmam sebebiyle çok ağrılar çekiyorum yüksek ihtimal sebebi bu :( daha diikkatli olmam egzersizlerimi yapmam lazım benim de anlaşılan.. çok geçmiş olsun. inşallah çocuklarımızda görülmez

    YanıtlaSil

Düşüncenizi paylaştığınız için teşekkür ederim :)

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.